Mesane Kanseri Nedir?
Mesane kanseri, idrarın vücut dışına atılmadan önce depolandığı organ olan mesanenin iç yüzeyini döşeyen hücrelerde gelişen kötü huylu tümörlerdir. Mesane duvarı, geçiş epiteli (ürotelyum) ile kaplıdır ve bu epitelyal hücrelerde meydana gelen kontrolsüz hücre bölünmesi sonucu kanser oluşur. En sık görülen tipi “ürotelyal karsinom” (eski adıyla transitional hücreli karsinom) olup, mesane kanserlerinin %90’ından fazlasını oluşturur.
Mesane kanseri genellikle erken evrede belirti verir ve bu da tedavi başarısını artırır. Erkeklerde kadınlara oranla 3-4 kat daha sık görülür ve sıklıkla 55 yaş üzeri bireylerde tanı konur. Sigara kullanımı, mesane kanserinin en önemli ve önlenebilir nedenlerinden biridir.
Mesane Kanseri Türleri
- Ürotelyal Karsinom: En yaygın mesane kanseri türüdür. Mesane iç yüzeyini döşeyen hücrelerden kaynaklanır.
- Skuamöz Hücreli Karsinom: Kronik irritasyon (örneğin uzun süreli sonda kullanımı, enfeksiyon) sonucu gelişebilir.
- Adenokarsinom: Nadir görülür. Bez hücrelerinden gelişir.
- İnvaziv Mesane Kanseri: Mesane duvarının kas tabakasına ilerlemiş kanser türüdür.
- Non-invaziv Mesane Kanseri: Yüzeysel yerleşimlidir, kas tabakasına ulaşmamıştır.
Mesane Kanseri Nedenleri ve Risk Faktörleri
- Sigara Kullanımı: Mesane kanseriyle en güçlü ilişkili faktördür. Sigara içmek riski 3-4 kat artırır.
- Kimyasallara Maruz Kalma: Boya, kauçuk, deri, boya endüstrisinde çalışanlar risk altındadır.
- İlerlemiş Yaş: 55 yaş üstü bireylerde görülme sıklığı artar.
- Erkek Cinsiyet: Erkeklerde kadınlara göre daha sık rastlanır.
- Kronik Mesane Enfeksiyonları: Sürekli idrar yolu enfeksiyonları riski artırabilir.
- Uzun Süreli İdrar Sondası Kullanımı: Mesane duvarını tahriş eder.
- Radyoterapi ve Kemoterapi Geçmişi: Özellikle pelvik bölgeye uygulanan radyoterapi risk faktörüdür.
Mesane Kanseri Belirtileri
- İdrarda ağrısız ve gözle görülebilir kanama (hematüri)
- Sık idrara çıkma
- İdrar yaparken yanma veya ağrı
- İdrar yapma sonrası tam boşalmama hissi
- Kasık ya da pelvik bölgede rahatsızlık
- İleri evrede bel ağrısı, kilo kaybı, halsizlik
Mesane Kanseri Evreleri
- Evre 0: Kanser hücreleri sadece mesane iç yüzeyindedir.
- Evre I: Kanser, mesanenin bağ dokusuna ulaşmıştır ancak kas tabakasına ilerlememiştir.
- Evre II: Kanser, mesanenin kas tabakasına yayılmıştır.
- Evre III: Kanser, mesane çevresindeki yağ dokusuna veya çevre organlara (örneğin prostat, rahim) ulaşmıştır.
- Evre IV: Kanser, lenf düğümlerine veya uzak organlara (karaciğer, akciğer, kemik) metastaz yapmıştır.
Tanı Yöntemleri
- İdrar Tahlili: İdrarda kan, enfeksiyon veya kanser hücresi varlığı araştırılır.
- Sitoloji: İdrar örneğinde kanser hücreleri incelenir.
- Sistoskopi: Mesane içerisi özel bir kamera ile doğrudan gözlemlenir. Şüpheli dokulardan biyopsi alınabilir.
- Biyopsi: Kanserin türü ve derecesi belirlenir.
- BT Ürografi / MR: Mesanedeki kitlelerin yayılımı ve metastazı değerlendirilir.
Tedavi Seçenekleri
- Transüretral Rezeksiyon (TUR-MT): Erken evredeki tümörler, mesane içinden endoskopik yöntemle çıkarılır.
- İntravezikal Tedavi: TUR-MT sonrası mesane içine BCG ya da kemoterapi ilaçları uygulanabilir.
- Radikal Sistektomi: İleri evre vakalarda mesane tamamen çıkarılır. Alternatif idrar yolları oluşturulur.
- Radyoterapi: Özellikle ameliyat olamayan hastalarda veya bazı lokal tümörlerde uygulanır.
- Kemoterapi: Özellikle evre III ve IV hastalarda sistemik tedavi olarak kullanılır.
- İmmünoterapi: BCG tedavisi dışında ileri evrede atezolizumab, nivolumab gibi ajanlar kullanılabilir.
Korunma Yolları
- Sigarayı bırakmak ve tütün ürünlerinden uzak durmak
- Kimyasal maddelere maruziyeti azaltmak
- Bol su tüketmek ve düzenli idrar yapmak
- İdrarda kan görülmesi durumunda gecikmeden hekime başvurmak
- Yıllık sağlık kontrollerine önem vermek
Sonuç
Mesane kanseri, erken evrede teşhis edildiğinde başarıyla tedavi edilebilen bir hastalıktır. En belirgin belirtisi idrarda kanamadır ve bu durum asla ihmal edilmemelidir. Erken müdahale hayat kurtarıcı olabilir. Özellikle sigara kullanan bireylerin düzenli kontroller yaptırmaları ve belirtiler karşısında zaman kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurmaları önerilir.
Yorumlar (0)
Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!